Site En Üstü 728x90 - 970x90 (bball)

Aldemir: En baştan çok yüksek hedefler beklenmesi, bu takıma haksızlık olur

NBA, Furkan Aldemir'i yeni bir oyuncu haline getirdi: Daha özgüvenli, daha hızlı ve daha şutör.

Aldemir: En baştan çok yüksek hedefler beklenmesi, bu takıma haksızlık olur

2014-15 sezonun ortasında Furkan Aldemir’in hayatında radikal bir değişim yaşandı. Galatasaray Liv Hospital forması giyen BSL’nin ribaund kralı, NBA’de Philadelphia 76ers’a geçiş yaptı. Avrupa’nın kendini en iyi kanıtlamış pivotlarından olan Aldemir, alameti farikası ribaund performansını NBA’e taşımakla kalmadı, orada cephanesine yeni silahlar da kattı.

NBA Yaz Ligi’nin ardından Bormio kampı ile A Milli Takıma katılan ve Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını sürdüren ‘Mr. Ribaund’ Furkan Aldemir, artık kendine daha fazla güveniyor, daha hızlı hareket ediyor ve daha iyi üçlük atıyor. Hem de çok daha iyi… NBA ile yeeni bir Furkan Aldemir ortaya çıktı ve kazandığı her şeyi Ay Yıldızlı forma için kullanmaya kararlı.

-Geçtiğimiz sezonun ortasında Philadelphia 76ers’a gittin ve NBA’de oynamaya başladın. NBA oyuncusu olmak seni nasıl geliştirdi?
Sezon ortasında 76ers’a geçmek benim için kolay olmadı. Takımla beraber yaz idmanı yapmamak, benim için biraz sıkıntı oldu. Yeni bir sisteme ve takıma adapte olmam gerekiyordu. Ama kısa sürede takımıma ve takım arkadaşlarıma uyum sağlayabildim.

NBA’de oynamaya başladıktan sonra fiziksel olarak kendimi geliştirmeye, ayak çabukluğu ve fundamental üzerine çalışmaya daha fazla konsantre oldum. Ekstra olarak şut çalışmaya başladım. NBA’de dört numara da oynamam gerekiyordu. Lig bittikten sonra çalışmaya ara vermedim ama Yaz Ligi ile beraber yoğun bir şekilde antrenmanlarımı sürdürdüm. Şut atarken artık kendime daha çok güveniyorum. Yağ oranımı düşürdüm ve bu da benim hızlanmamı sağladı.

-Özellikle son oynadığın Yaz Ligi’nde de görüldü ki NBA’de en bariz geliştirdiğin özelliğin üçlüklerin. Üçlük atışlara odaklanma kararını nasıl aldın?
Aslında Galatasaray Liv Hospital’da da oynarken üçlük çalışıyordum ama bu aynı zamanda özgüven meselesi. Galatasaray’da maç içinde üçlük kullanmaktan çekiniyordum çünkü kaçırırsam takıma zarar vereceğimi düşünüyordum.

NBA’de bu konuda kendimi daha rahat hissettim. Zaten takım genç, gelişime açık ve üzerimize çok baskı yok. Takımdaki antrenörlerim de bana yardımcı oldu. Zaten dört ay sadece tek elle şut çalıştık. Yavaş yavaş her şeyi yerine oturmaya başladı. Halen üzerinde çalışmam gereken çok şey var ama farkı hissedebiliyorum.

-Üçlük antrenmanlarının programı nasıl?
76ers’da üçlük çalışırken %60’ın altına düşmememizi istiyorlar. Ben de atış antrenmanı yaparken bu yüzde ile atmaya çalışıyorum. Bunun dışında ekstra idmanlarımı üçlüğe ayırdım. NBA’de maç temposundan dolayı takım ile antrenman yapma şansımız çok olmuyor. Bireysel idmanlar daha ön planda ve bu da oyuncuların kendilerini daha çok geliştirmesini sağlıyor. Burada da aynı şekilde üçlük idmanlarıma devam ediyorum.

-Avrupa Şampiyonası’nda Milli Takım için daha fazla üçlük kullandığını görecek miyiz?
Boş bırakırlarsa tabii ki… (gülüyor) Rakip takımların benden çok üçlük beklemediğini biliyorum. Beni boş bıraktıklarında, savunma açığını böyle cezalandırmak istiyorum. Böylece hem rakipleri şaşırtabileceğim, hem de Milli Takıma skorer olarak daha fazla destek olabileceğim.

-Avrupa Şampiyonası için hedefin nedir? Nasıl bir sonucu başarı olarak kabul edersin?
Önümüzde genç bir milli takım ve yeni bir yapılanma var. Belki de şampiyonanın en genç takımlarından biri olacağız. Bence en baştan çok yüksek hedefler beklenmesi, bu takıma haksızlık olur. Bir alışma sürecimiz olacaktır. İlk hedefimiz gruptan çıkmak. En önemli hedefimiz ise Olimpiyatlara katılabilmek. Büyük bir Olimpiyat özlemi var ve bunu başararak Ay Yıldızlı bayrağı yeni bir uluslararası kulvarda dalgalandırmak istiyoruz. Genç ve mücadele eden bir takımız. Varımızı yoğumuzu ortaya koymamız gerekiyor.

-Senin için ilginç bir de durum söz konusu. Henüz 24 yaşındasın ama hem takımın genç olmasını, hem de senin uluslararası tecrübeni düşünürsek, lider karakterlerden birisi olarak ön plana çıkıyorsun. Bu durum üstünde baskı yaratıyor mu?
Aynı durumu NBA’de de yaşadım. Galatasaray’ın en genç oyuncularından biriydim. NBA’de ise Philadelphia’nın en yaşlı üçüncü oyuncusuydum. Takımda Sinan Güler, Semih Erden, Oğuz Savaş, Ersan İlyasova gibi çok tecrübeli oyuncular var. Onlar bize bazı şeyleri aktaracaklar, biz de yeni katılan genç oyunculara. Benim de artık abilik yapmam gerekecek. Bu yeni bir sorumluluk belki ama ben bu konuda üzerime düşen her şeyi yapacağım.

-Takımda iki önemli genç uzun var: Emircan Koşut ve Egemen Güven. İkisi de ilk defa A Milli Takım kampına katılıyorlar. Onlara neler tavsiye ediyorsun?
Egemen Güven ile Karşıyaka altyapısına dayanan bir iletişimimiz var. Emircan Koşut ile de diyalog içindeyim. İkisi de altyapılarda kendilerini kanıtlayarak buralara geldiler. İlk defa A Milli Takıma katıldığınız, özgüven eksikliği yaşayabilirsiniz. Fizik ve yaş farkı buna sebep olabilir. İkisi de bunu kısa sürede aşacaktır. Gelecek onlar için çok güzel olacak. İkisinin adı da zaten şimdiden mock draftlarda geçiyor. İkisini de NBA’e bekliyorum.

-Philadelphia’nın en çok nesini özlüyorsun?
Aslında şimdilik sadece dört ay geçirdiğim için çok bağlanacağım bir şey olmadı. Oradayken Türkiye’ye dair çok şey özledim. Ezanın sesini, Türk yemeklerini, yakınlarımı, buradaki insanların sıcaklığını… Oraya gittiğimde bize çok yardımcı olan, yeni tanıştığım insanları özlediğimi söyleyebilirim.

-Amerikan yemekleriyle aran nasıl?
Gittiğimizde cheese steak’i çok övmüşlerdi ama açıkçasıbizim ince dilimlenmiş kaşarlı dönere benziyor. (gülüyor) Orada fast food çok yaygın ve eşimle beraber helal et konusunda hassas olduğumuz için her restorana gidemiyoruz. Yine de gittiğimiz güzel restoranlar var. Eşim evde Türk yemekleri yapıyor, böylece o özlemim diniyor.

-Eşinin adaptasyon süreci nasıl geçti?
Onun için ilk zamanlar zor oldu. Ben deplasman turlarına çıktığım için yalnız kalıyordu. Ancak zamanla orada yeni arkadaşlar edince, Philadelphia’ya alıştı. Zaten kulüp de bu konularda her türlü desteği veriyor. Bizim basketboldan başka hiçbir şey düşünmemizi istemiyor. Alışma süresi sona erdi. Bu sene her şey daha güzel olacak.

-Türkiye’de Galatasaray ile şampiyonluk için oynayan bir takımın formasını giyiyordun. 76ers’da ise durum farklı. Geçtiğimiz sezonu pek iyi geçirmediler. Değişimin bu boyutu senin için nasıldı?
Galatasaray çok büyük bir camia. Taraftar her zaman yanınızda ve sizden en büyük başarıları bekliyor. Siz de onları mutlu etmek için oynuyorsunuz. Kazandığınızda onları mutlu görmek, sizi de mutlu ediyor. NBA’de ise taraftarlık daha farklı. Buradaki gibi bir fanatiklik yok. Rakip taraftarla maçları iç içe izliyorlar. Oyuncu olarak Türkiye’deki atmosferi açıkçası özlüyorum. Takım olarak yeniden yapılanma sürecinden geçiyoruz. Ben de 24 yaşındayım ve kendimi geliştirmek için önümde güzel bir zaman var. Philadelphia 76ers bu bakımdan benim için önemli bir fırsat.


Kaynak: tbf

HABERE YORUM YAZIN

DİĞER ERKEK A MİLLİ TAKIM HABERLERİ
Detay Sağ 1 - 300x300 (google)
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Detay Sağ 2 erboy  - 300x250