Site En Üstü 728x90 - 970x90 (bball)

Ekrem Memnun Milli Takımın hedeflerini açıkladı

Slovenya’da kamp yapan A Milli Kadın Takımımızda Başantrenör Ekrem Memnun, Ay Yıldızlılarımızla ilgili hedeflerini açıkladı.

Ekrem Memnun Milli Takımın hedeflerini açıkladı

Tecrübeli çalıştırıcı, hayal kurdukça başarılı olacaklarına inandığını belirtti.

TKBL’de sezonun tamamlanmasının ardından A Milli Kadın Takım’da çalışmalara başlayan Ekrem Memnun, kamp ile ilgili olarak, “İlk defa takımla beraber olacağım. Biraz Türkiye’deki ortamdan uzaklaşmak istedik. Burada çok sakin ve sessiz bir ortam var. Sadece çalışma odaklı ve prensiplerimizi oturtabileceğimiz, takımı tanıyabileceğimiz, onların da beni tanıyabileceği bir yer olduğu için buraya geldik. Açıkçası şuan tek düşüncemiz işimize odaklanmak. Çünkü çok az bir süre sonra ki bu da bir hafta 10 gün gibi bir dönemin ardından ilk hazırlık maçımızı oynayacağız. O zamana kadar beraber nasıl oynarız, neler yapabiliriz, bu prensipleri oturtmaya çalışacağız. Tamamen odaklanma amacıyla buraya geldik. İyi geçeceğini umuyorum. Şuana kadar da hep olumlu şeyler gördüm ve duydum. Umarım sakatlıklardan uzak, kazasız – belasız bir kamp dönemi olur” dedi.


A Milli Kadın Takım’da oynatmak istediği oyun sistemiyle ilgili de bilgi veren tecrübeli antrenör, “Bizim amacımız ve oyuncu kadromuz belli. Bu oyuncular, çok büyük başarılar yakalamışlar. O nedenle çok majör, bugüne kadar oynadığından farklı, değişiklikler yapacak durumda değiliz. Zaten bunun için de zamanımız yok. Ancak biraz takımı gençleştirip, daha agresif savunma yapan bir takım haline gelmeye çalışacağız. Daha baskılı bir takım olmak istiyoruz. Tabii burada oyuncuların vereceği cevabı da görmek istiyoruz. Ligde sezon tamamlandı ve kimi oyuncunun sakatlığı kimi oyuncunun da yorgunluğu var. Bizim temennimiz elbette var ama bir de gerçekleri görmek lazım. Bu durumu hep birlikte gözlemleyeceğiz. Oynayacağımız oyunu biraz da oyuncular belirleyecek. Sonuçta hedef odaklı bir takımız. En kötü senaryoda Olimpiyat Oyunları elemesi oynamak istiyoruz. Eskiden her takımın devşirme oyuncusu yoktu. Bu konuda bizim de artık bir avantajımız kalmadı. Çünkü her takım devşirme oyuncu kullanıyor. Dolayısıyla çok çetin bir Avrupa Şampiyonası bizleri bekliyor. Her takım Olimpiyat Oyunları nedeniyle daha da iddialı. Oyuncuların performansı durumu belirleyecek. Agresif ve tüm maçların içinde kalan, disiplinli oynayan ve her topun değerini bilen bir takım olmak istiyoruz” diye konuştu.

2015 FIBA Avrupa Şampiyonası’nda karşılaşacakları rakipleri değerlendiren Memnun, ilk hedefinin ise grupta oynayacakları ilk maçı kazanmak olduğunu söyledi. Belarus, İtalya, Polonya ve Yunanistan ile karşılaşacak Ay Yıldızlılarımızda başarılı antrenör, “Öncelikle kendi oyunumuzu oturtmamız gerekiyor. Tabii ki amacımız iyi bir pozisyon yakalamak. Ancak iyi bir pozisyona girebilmek için öncelikle bizim o pozisyonda olmamız lazım. Her maçın çok büyük önemi var. Şuan ilk düşüncem, oynayacağımız ilk maçı kazanmak. Sonrasında ise diğer hedefler birbirlerini getirecek. Aslında tüm her şey birbirine bağlı. Her zaman yarış içerisinde kalacak bir pozisyonda olmak istiyoruz. Bunu yapıp yapamayacağımızı hep birlikte göreceğiz” dedi.

"Başarıların Kalıcı Olması İçin Çalışacağız"
Olimpiyat Oyunları’nda yer almanın kendisi için bir rüya olduğunu belirten Ekrem Memnun, “A Milli Kadın Takımımız daha önce bu rüyayı gerçekleştirdi. Bizim buradaki görevimiz, elde edilen bu başarıların kalıcı olmasını sağlamak. Mücadelemiz de bu nedenle… görevimizin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Tüm takımlar bunun için savaşıp, mücadele edecekler. Heyecanlıyız ve oraya gitmek için çalışacağız. Umuyorum ki Olimpiyat Oyunları’nda yer alacak pozisyonda oluruz” açıklamasında bulundu.

"Antrenörlüğü Sevmiyorsanız Yapmayın"
Spor okullarında başladığı antrenörlük kariyeri boyunca hemen her kategoride çalıştığını belirten Memnun, antrenörlüğü meslek olarak seçmeyi hedefleyen genç basketbolseverlere önemli mesajlar gönderdi. “Antrenörlüğü çok sevmiyorlarsa yapmasınlar…” diyen Ekrem Memnun, “Çok sevmeden yapılacak bir iş değil antrenörlük… bence antrenörlük iş de değil… bu bir hayat tarzı. Öğretmeyi ve basketbolu sevmek lazım. Her zaman yeniliklere açık olunmalı, her zaman araştırmalı ve hayal kurulmalı. Bu hayallere nasıl ulaşılabileceğiyle ilgili de planlar yapılmalı. Durmadan ilerlemek gerekiyor. Dünyadaki tüm yeniliklerden, teknolojiden haberdar olmak gerekiyor. Çok fazla sayıda maç izlenmeli. Zaten bu işi çok sevmeyen bir insanın yapması ve sadece iş olarak görmesi sonucunda da başarısızlık kaçınılmaz olur. Basketbol antrenörlüğünün zor günü, güzel gününden daha fazladır. Çok farklı skorla maç kazandığınız günden sonra bile mutsuz olabilirsiniz. Çünkü istediğiniz olmamıştır ve daha iyisinin olabileceğini düşünürsünüz. Maç bittikten sonra diğer karşılaşmanın planlarını yaparsınız. Çok büyük fedakarlıklar gerekir. Arkadaşlarınızdan, ailenizden, zamanınızdan büyük fedakarlıklar yapmalısınız. Bunu da hayat tarzı olarak görmelisiniz” dedi.



Antrenör olacak kişinin araştırmacı ve sorun çözücü olması gerektiğinin altını çizen A Milli Kadın Takım Başantrenörü Ekrem Memnun, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Büyük – küçük antrenör olması önemli değil. Herhangi bir antrenörün sorunlara yaklaşımını izlemek gerekir.  Çünkü yeni fikirler çıkabilir ve bu da sizin çok işinize yarayabilir. Her zaman kendi sisteminize yarayacak şeyler bulabilirsiniz. Hayal kurarak da bunlara ulaşabilirsiniz. Sonuçta basketbolun ucu bucağı yok. Dünyada mükemmel basketbolun halen oynandığına inanmıyorum. Her zaman daha iyisi oynanabilir. Zaten dünyada antrenörlük yapan kişiler de bunun heyecanını yaşıyorlar. Hep maç izlemek, araştırma yapmak ve düşünmek gerekiyor. Bir de birey olarak kendin olmalısın. Eğer kendin olabiliyorsan sıkıntı yaşamazsın. Taklit etmek, hiçbir zaman orijinalini geçemeyeceğinden en fazla ikinci olabilirsin. Zaten herkes aynı olmak zorunda da değil. Kendi karakterin ve tavırların belirleyici olacaktır. Benim gördüğüm bu. Doğru mu değil mi bilmiyorum. Ama insanlar seni sen olarak kabul ettiğinde daha kolay iletişim kurabiliyor. Çünkü iletişim çok önemli. Antrenörlerin mutlaka, iletişim yeteneklerini ileri düzeye taşıması gerekiyor. Şuan benim yaşım 46. 17-18 yaşındaki oyuncular da basketbol oynuyor. Hayata bakışları farklı. Hayat, bizim çocukluğumuzdaki gibi değil. Kuşak farklılıkları oluşmaya başladı. Mutlaka daha yakından takip edip, iletişime geçebilmek lazım. Sonuçta mentörlük yapabilecek pozisyona gelinmeli. Çünkü antrenörler bugün sadece iki set gösteren ve iki de fundemuntal çalıştıran kişiler değil. Antrenörler, bir mentör ve hayat tarzı üretebilen, yol gösteren insanlardır. İnsanlara örnek olmak ve işine de hayatını adamak lazım.”




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER KADIN A MİLLİ TAKIM HABERLERİ
Detay Sağ 1 - 300x300 (google)
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Detay Sağ 2 erboy  - 300x250